Teknoloji

Dijital Çağın Sorunu: Kusursuz Hoşluk Hastalığı

İnsanların günde ortalama 8 saatten fazla vakit geçirdiği sosyal medya platformlarında binlerce paylaşım yapılıyor. Bu durum bazı sorunları da beraberinde getiriyor.

Bunlardan biri de, efektli fotoğraflara benzeme isteği, efektli fotoğraflara benzeme isteği, efektli olarak çekilen fotoğrafların sürekli sosyal medyada paylaşılması sonucu kişinin gerçeklik algısından uzaklaşması olarak tanımlanan ve genç nesli tehdit eden bir hastalık olan dismorfofobidir. en.

YANLIŞ SANAT SEÇİMİ CİLT YAPISINA ZARAR VERİR

Kusursuz güzellik algısının yanlış eserlerin kullanılmasına yol açtığının altını çizen Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ, “Kişi paylaştığı fotoğraftaki görüntüyü veya gördüğü ve hoşuna giden fotoğraftaki görüntüyü taklit ediyor. Aslında olmadığı gibi göründüğü kişi olmaya çalışıyor. Bu da yanlış seçimlere neden oluyor. İnsanlar cilt kusurlarını veya hastalıklarını doktora danışmadan online olarak kolayca çözebileceklerini düşünüyorlar.

Ancak çok dikkatli olunması gerekiyor. Herkesin cilt yapısı farklı olduğu için iyi olmaya çalışırken influencerların pazarladığı ürünleri kullanmak cilt hastalıklarına neden olabilir. Tek ürünle düzeltilemeyen cildi farklı bir ürünle düzeltmeye çalışmak cilt yapısında karışıklıklara neden olabilir ve var olan sorunu daha da ağırlaştırabilir. Bu süreçte hastalar hem maddi kayıplar yaşayabiliyor hem de özgüven kaybının yanı sıra psikolojik sorunlarla da karşılaşabiliyor.”söz konusu.

GÜZELLİK ARIYORKEN KOZMETİK AKNELERLE KARŞILAŞMAYIN

Yanlış ve çok fazla ürün kullanımının hastalıklara yol açabileceğine dikkat çeken Prof. bireylerde çok sayıda komedon oluşmasına neden olur ve bu da kozmetik sivilce dediğimiz duruma yol açar.

Bu durum hastalarda ya hiç sivilce yokken aniden ortaya çıkan sivilceler şeklinde ya da var olan sivilcelerin şiddetlenerek tedaviye yanıt vermemesi şeklinde ortaya çıkar. Günümüzde maalesef pek çok hastanın cildinde herhangi bir sorun olmadığını ancak sadece söylentileri veya sosyal medyada gördükleri ürünleri kullanarak benzer sorunlarla karşılaştıklarını görüyoruz.

Dijitalleşmenin artması ciltle ilgili ürün ve süreçlere olan talebin artmasına neden oldu. Dermatolog ya da doktor olmayan bireylerin sosyal medyada cilt hastalıklarıyla ilgili birçok paylaşım yaptığını görüyoruz. Yine birçok güzellik merkezinde cilt hastalıkları nitelikli olmasa da tedavi edilmektedir. Maalesef bazı hastalarımız bu tür yerlere güvenerek ciddi kayıplar yaşamaktadır. Bu yüzden dermatologlar olarak sloganımız ‘ ‘Cildinizi dermatologlara emanet edin’.

FİLTRELER YERİNE DOĞAL YAŞLANMAYI ELDE ETMEK MÜMKÜN

Dijitalleşmenin artmasının hastaların ciltleriyle ve kendileriyle daha fazla ilgilenmelerine neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Montenegro, “Bu bir sorun gibi görünse de bilinçli hastalar daha erken yaşta dermatoloğa başvurarak cilt bakım rutini oluşturuyor ve yaşlanma karşıtı ürünlere daha erken yaşta başlıyor. Bu aynı zamanda yaşlanma sürecini de yavaşlatır. Böylece filtre ve kapatıcı kullanma ihtiyacı azalır.

“Cildin kalitesini artıran mezoterapi, PRP, mikroiğneli radyofrekans ve lazer gibi erken yaşta başlangıç ​​sistemleri aynı zamanda cildin doğal olarak genç kalma sürecini de uzatıyor.”diyerek sözlerini tamamladı.

KAYNAK: HABER7

tutak-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu