Teknoloji

Asla Unutulmaması Gereken 11 Büyük Türk Bilim İnsanı

Küresel eğitim standartlarına göre gençlerimizin çok azı ülkemiz nüfusuna göre bilim insanı oluyor. Gelişmiş ülkelerin dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bu beyinleri avladıklarını biliyoruz. Makul bir noktadan sonra Türkiye’de büyümüş bir genç yurt dışına gitmek zorunda kalabilir.İnsanlığın gelişmesi için can vermiş bu insanların çok değerli bir kısmının ülkemizden ayrılmak istemeyeceğinden eminiz.

Bilimsel gelişmeleri takip etmek için bilimle ilgilenmek gerekli değildir. Bu aslında her vatandaşın görevidir. Peki Türk bilim adamlarının neler üzerinde çalıştıklarını, nasıl başarıya ulaştıklarını, insanlığa ne gibi katkılar sağladıklarını biliyor muyuz? Onları ne kadar çok tanırsak, birlikte çalışmak için o kadar çok ilham almamız gerekir.

Listemizdeki Türk bilim adamlarından bazılarını duymuş olabilirsiniz, ancak emin olun duymadığınız bazı bilim adamları da var.

Astrofizikçi Feryal Özel:

Günümüz astronomi dünyasının önde gelen bilim adamlarından biri olan Feryal Özel, başarılarla dolu bir mesleğe sahiptir. Annesi ve babası hekim olan Özel, Üsküdar Amerikan Lisesi’ni bitirdikten sonra Columbia Üniversitesi Uygulamalı Matematik ve Fizik Bölümü’nden mezun oldu. İkincilikle mezun oldu.Yüksek lisans eğitimini Danimarka Niels Bohr Enstitüsü’nde, doktorasını ise Harvard Üniversitesi’nde tamamlaması teziyle büyük yankı uyandırdı.

NASA’da araştırmacı olarak çalıştıktan sonra Arizona Üniversitesi’nde astrofizik dersleri veren Özel, 2013 yılında Amerikan Astrofizik Derneği tarafından en başarılı astrofizikçilere verilen Maria Goeppert ödülünün sahibidir. Bilimler Akademisi.

Moleküler Biyolog Aziz Sancar:

Eğitimde imkansızlıklarla mücadele eden, bizleri gururlandıran başarılara imza atarak örnek teşkil eden Aziz Sancar, Mardin’in Savur ilçesinde dünyaya geldi. Nobel Kimya Ödülü’nü alana kadar muhtemelen vatandaşlarımızın çoğu adını duymamıştı. Sancar, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra moleküler biyolojiye yöneldi. Texas ve Yale üniversitelerinde yazdığı tezlerle gündem yarattı. DNA onarımı, biyolojik saat, kanser tedavisi gibi konularda 288 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı.

2015 yılında hasarlı DNA’nın hücreler tarafından nasıl yenilendiğini haritalandıran çalışmasıyla. Nobel Ödülü’ne layık görüldü.

Matematikçi Cahit Arf:

10 TL’lik banknotlarımızın arka yüzündeki resim Sıradan Prof. Dr. Cahit Arf, matematik alanındaki çalışmalarıyla tanınmaktadır. Bilim dünyasında Arf Constant, Arf Rings veya Arf Helix olarak bilinen matematiksel buluşun sahibidir. Hesse-Arf Teorisini Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte geliştirdi. 87 yıllık yaşamına çok şey sığdıran Cahit Arf, 1997 yılında ağır bir kalp rahatsızlığı sonucu vefat etti.

Tarihçi Afet İnan:

Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan, genç cumhuriyetin yetiştirdiği en iyi sosyal bilimcilerden biridir. Bursa Kız Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, 17 yaşındaÖğretmenliğe başlayan İnan, Atatürk tarafından keşfedildikten sonra dil öğrenimi için yurt dışına gönderildi.

Aldığı eğitim ile ülkenin en uygun tarihçilerinden biri. Afet İnan Türkiye’ye döndüğünde Türk Tarih Kurumu’nun kuruluş ve açılışında büyük rol oynamıştır. Birebir ders vermeye de devam eden, akademik eğitimini ilerleterek 1950 yılında tarih profesörü olan Afet İnan, 1985 yılında aramızdan ayrıldı.

Afet Hoca bir yerlerden tanıdık geliyor mu?

Dermatolog Hulusi Behçet Uz:

yaptığı iş ile “Tıp Bilgini” Ünlü bir adam olarak tanınan Hulusi Behçet, Atatürk’ün arkadaşlarından Ahmet Behçet’in oğluydu. Eğitimine babasının görev için gittiği Beyrut’ta başladı. Daha sonra Askeri Tıp Okulu’ndan mezun olana kadar doktor olmak için çalıştı. Eğitimine Gülhane Askeri Hastanesi’nde devam etti. Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarında Edirne, Eskişehir ve Kırklareli hastanelerinde dermatolog olarak çalıştı.

1933 yılına kadar Avrupa’da kendini geliştiren ve öğrendiklerini Türkiye’de uygulamaya başlayan Uz, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları ve Frengi kliniğini kurdu. Akademik hayatına devam eden Uz Profesör unvanını alan ilk Türk akademisyen oldu. Tıp dünyasında, Hipokrat’tan bu yana tanımlanamayan bir hastalık üzerinde çalıştı. Bu hastalık günümüzde Behçet hastalığı, Tristymtom Behçet olarak bilinmektedir.

Sümerolog Tarihçi Muazzez İlmiye Çığ:

İnsanlık tarihinin en gizemli toplumlarından biri olan Sümerler hakkında dünya çapında bilinen çalışmalara imza atan Muazzez İlmiye Çığ; Sümer, Akad ve Hitit dilleri uzmanı. Aynı toplumların dilleri, kültürleri ve inançları üzerine 13’den fazla kitabı bulunmaktadır. Çığ, özellikle Tarih Sümerlerle Başlar kitabıyla büyük yankı uyandırdı. O bugün 108 yaşında bir çınar.

Sosyolog Şerif Mardin:

Bilimin sayılardan ibaret olmadığını ispatlayan Türk bilim adamlarından Şerif Mardin, sosyal bilim Alanında yaptığı çalışmalarda birçok kavramı Türkiye’ye kazandırmıştır. Galatasaray Lisesi’nden sonra Stanford Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun oldu. Üniversitede Osmanlı tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla adından söz ettirdi. 1954 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne döndü ve oradaki deneyimlerini kullanmaya başladı. Kısa süreli siyasi kariyerinin ardından Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümünü kurdu.

2007’de neredeyse herkes duydu “mahalle baskısı” Terimi ilk kez Şerif Mardin gündeme getirdi. Bugün Türkiye’de sosyal bilimlerin bilimsel düzeye ulaştığı noktada Mardin’in katkıları yadsınamaz.

Fizik Mühendisi ve Mucit Canan Dağdeviren:

Yeni nesil Türk bilim insanları arasında yer alan Canan Dağdeviren, Harvard Üniversitesi Genç Akademisi’ne üye olan ilk Türk’tür.Giyilebilir teknolojiler, esnek elektronik cihazlar ve yeni nesil devreler üzerine MIT Medya Laboratuvarı’nda araştırmacı olarak çalışan Dağdeviren, cilt kanserini tespit edebilen giyilebilir kalp çipini icat etti.

Biyokimyacı Naşide Durmuş’u Beğendi:

38 yaşındaki Durmuş, çocukken geçirdiği bir hastalıkla mücadele ediyor. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalında araştırma görevlisi oldu. Amacında birbiri ardına başarıya ulaşan genç bilim insanı, kanserin erken teşhisine yönelik çalışmalarıyla da adından söz ettirdi. MIT Technology Review tarafından “tıp ve biyolojide çığır açan bir lider” olarak tanımlandı.

Tıp Doktoru Türkan Saylan:

Türkan Saylan, Türk tıp tarihinin en etkili hekim ve araştırmacılarından biridir. 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. 1976 yılında cüzzamla ilgili araştırmalarına başladı, 1986’da uluslararası kabul görmüş bir araştırmacı olarak Hindistan’da Ghandi Ödülü’ne layık görüldü. Eğitimde kadının yerine büyük önem veren Saylan, bu konuda sosyal girişimlerde bulundu. 1989 yılında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kurdu ve uzun süre başkanlığını yaptı. Türkan Saylan 18 Mayıs 2009 tarihinde vefat etmiştir.

Fizikçi Mete Atatüre:

Cambridge Üniversitesi’nde kuantum fiziği üzerinde çalışmak prof. Dr. Mete Atatüre, Stephen Hawking’in büyüdüğü okulda bilime katkıda bulunuyor. Işığın sesini ölçen ve ekibiyle birlikte tarihe geçen Atatüre, evrenin başka bir köşesinde farklı bir yaşam formu bulma olasılığımızın çok yüksek olduğunu düşünüyor.

Kimyager Oktay Sinanoğlu:

2015 yılında aramızdan ayrılan Oktay Sinanoğlu sadece kimya alanındaki çalışmalarıyla değil, kimya alanındaki çalışmaları ile de aramızda yerini almıştır. Türk dili hakkındaki fikirleriyle de tanınır. Babası İtalya Başkonsolosu olan Sinanoğlu, küçük yaşlarda Türkiye’ye dönerek eğitimine burada devam etti. 1955’te University of California, Berkeley’den mezun oldu. Ertesi yıl burs kazandığı MIT’de master yaptı. Sinanoğlu, halen Yale Üniversitesi’nde kimya profesörü olan en genç bilim insanıdır. Ayrıca Japonya ve Türkiye’de birçok bilimsel kurum ve üniversiteye danışmanlık yaptı. Türkçenin özgünleştirilmesi ve arıtılması için birçok öneri üzerinde de çalıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu