Haber

‘Depremden etkilenen öğrencilere psiko-eğitim programları uygulanmalı’

GAZİ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Manevi Danışmanlık Bölümü Prof. diğer çocuklar ve psikoeğitim programları hazırlamak.”

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, deprem bölgesinden depremden etkilenen 35 bin 24 öğrencinin başka illere sevk edildiğini açıkladı. Bu sayının önümüzdeki dönemde daha da artması beklenirken, uzmanlar çocukların afet sonrası yaşayabilecekleri ruhsal sorunlara dikkat çekti. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Manevi Danışmanlık Bölümü Prof. Aynı zamanda toplumsal bir travma yaşıyoruz. Özellikle biz yetişkinler, ‘vekaleten travma’ dediğimiz durumu, ‘hayatta kalma suçluluğu’ yaşarız. Vekaleten travma ile afeti yaşayan insanların çektikleri acılara şahit olduk, afete doğrudan maruz kalmasak da gidip onları orada görüyoruz. Destek olmaya çalışıyoruz, sosyal medyada afetle ilgili görüntülere maruz kalıyoruz. Bütün bunlar sanki doğrudan travma geçirmişiz gibi bazı belirtiler yaratıyor. Bu yüzden çocuklarla uğraşan tüm yetişkinlerin oturup kendilerinden başlamaları gerekiyor. Kendimize uygun olanı destekleyeceğiz ki bir Aslında beraber olduğumuz çocuklara destek olalım. Tüm öğretmenler, veliler ve ruhani danışmanlar öncelikle duyguları hakkında konuşmaya çalışmalıdır” dedi.

Okul yönetimi, öğretmenler ve psikolojik danışmanların okul öğrencilerine ön bilgilendirme yapması gerektiğinin altını çizen Prof. Bu olay ve sınıfında devam eden süreç.Öğretmenler bu bilgileri verirken duygusal olarak abartılı cümleler kullanmadan olabildiğince doğruyu anlatmalıdır.Her öğretmen çocukların sorularını yanıtlamalıdır.ancak aşırı duygusal ve abartılı ifadeler kullanmamaya özen göstermelidirler. abartılı cümleler.Okullarda öğrencilerle birlikteyken çocukların duyguları hakkında konuşmaları için destek olmak gerekir.’Deprem olduğunu öğrendiğinizde nasıl hissettiniz? Şimdi nasıl hissediyorsunuz?’ ‘Bunu sadece ben hissetmiyorum, herkes benzer duyguları hissediyor’ gibi sorularla mümkün olduğunca çocukların duygularını ifade etmeleri desteklenmeli, bir modül de olsa çocukları rahatlatacaktır.’FİZİKSEL TEMAS ÇOK ÖNEMLİ’ Depremin şu anda insanların en temel güvenlik ihtiyacını tehdit ettiğini vurgulayan Prof. Çocuklarla mümkün olduğunca fiziksel temas halinde kalmak, onlara sarılmak, saçlarını okşamak, fiziksel teması ortaya çıkaran aktiviteler yapmak çok değerli. Çocukların o zarar görmüş güvenlik ihtiyacının yeniden hissedilmesi temel olacaktır” diyen Dr. Işık, “Psikolojik danışmanlar sarsıntı bölgesinden gelen çocuklara, depreme maruz kalmamış ancak depreme maruz kalmış çocuklara yönelik psikoeğitim programları düzenleyebilirler. ikincil travma yaşayanlar, bazen onları bir toplantıya getirerek. Tüm öğretmenler hem mağdurları hem de diğer çocukları gözlemlemeli ve psikoeğitim programları hazırlamalıdır. Olağandışı bir durum gözlemlerlerse. Çocuklar okulun ruhani danışmanına, ileri düzeyde travma yaşayan çocuklar ise çocuk psikoloğuna yönlendirilmelidir. Çocuklarda ‘adalet, cesaret, iyi kalplilik, öğrenme sevgisi’ gibi karakter güçleri dediğimiz güçler vardır. Okullarımızda çocukların bu karakter güçlerini ve akademik başarılarını geliştirmek için bir misyon oluşturulmalıdır. Beyin sarsıntısına maruz kalmayan çocuk ve gençlerin beyin sarsıntısına maruz kalan çocuk ve gençlerimiz için neler yapılabileceğini anlatan proje ve etkinlikler planlamaları gerekmektedir. . Ortada bir aidiyet, paylaşım, toplumsal dayanışma duygusu sağlayan şeyler bunlar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu